Asteroid City, Wes Anderson'ın en son filmi. Wes Anderson'ın Asteroid Şehri'nin konusu 1955'te geçiyor ve Amerikan çöl kasabasının retro-fütüristik bir versiyonunda yıllık Junior Stargazer kongresinde meydana gelen baş dönüştürücü olayları takip ediyor. Augie Steenbeck adında bir fotoğrafçı ve çocukları, arabalarını tamir etmek için 87 kişilik uzak bir çöl kasabası olan Asteroid City'ye uğrarlar. Oradayken, olağandışı karakterlerle karşılaşır ve başka bir dünyadan bir yaşamla kısa bir temas yaşar.
Asteroid City, Anderson'ın 11. uzun metrajlı filmidir ve onun karakteristik tarzını yansıtmaktadır. Film, özenle ve sevgiyle işlenmiş güzel bir şekilde yapıldığı için her zaman olumlu eleştiriler almaktadır. Anderson'ın film yapma tarzı, görsel imzasıyla tanımlanır ve Asteroid City bu açıdan da bekleneni karşılamaktadır.
Filmin Konusu
Wes Anderson'ın Asteroid Şehri'nin konusu 1955'te geçiyor ve Amerikan çöl kasabasının retro-fütüristik bir versiyonunda yıllık Junior Stargazer kongresinde meydana gelen baş dönüştürücü olayları takip ediyor. Ülkenin dört bir yanından öğrenciler ve veliler akademik rekabet, dinlenme, eğlence, komedi, drama ve romantizm için bir araya geliyor. Filmde Bill Murray, Owen Wilson, Tilda Swinton, Adrien Brody, Jason Schwartzman, Scarlett Johansson, Tom Hanks ve Harvey Keitel gibi Anderson müdavimlerinden oluşan bir kadro yer alıyor. Filmin resmi özeti şu şekilde: "Bir Junior Stargazer kongresinin güzergahı, dünyayı değiştiren olaylarla olağanüstü bir şekilde kesintiye uğradı." Bu, filmin Anderson'ın alamet-i farikası görsel stiliyle komedi, drama ve bilimkurgu karışımı olacağını gösteriyor.
Filmin en dikkat çekici yanı, gerçeğin ne olduğunun tam olarak anlaşılamamasıdır. Anderson'ın daha önceki filmleri The Royal Tenenbaums veya The Grand Budapest Hotel gibi, Asteroid City'de de iç içe geçmiş bir hikaye anlatma tekniği kullanılmıştır. Film, 1950'lerin uykulu bir çöl kasabasında geçmektedir ve kasaba önce bir meteor çukuru, daha sonra da uzaylı yaşamına ev sahipliği yapar. Bu ana hikaye, sahne arkası bir tiyatro dramasıyla eş zamanlı olarak anlatılır. Başlangıçta karmaşık gibi görünen bu yaklaşım, sona doğru daha net hale gelir ve Wes Anderson'ın karakteristik tarzıyla uyumlu bir şekilde işlenir.
Anderson'ın en sevdiği ve en tanıdık temaları bu filmde de karşımıza çıkar: aile, baba olma, hüzün, aşk. Retro atmosfer, onun sanatsal duyarlılığı için son derece uygun bir zemin sağlar. Renkler canlı ve doygun, kostümler dikkat çekici ve yapay şekilde tasarlanmıştır. Film, görsel olarak mükemmel detaylara sahip olup her karedeki özen ve titizlik başka hiçbir yönetmende bulunmayan bir tarzdır. Anderson'ın görsel zekası her yerde kendini gösterir, ortaya çıkan mizahi unsurlar da dikkat çekicidir. Yolun ortasında beliren "Ara (isteğe bağlı)" başlıklı ara kartından, "rota hesaplama hatası" nedeniyle inşa edilen yolun sonuna kadar her şeyde Anderson'ın mizah anlayışı görülür. (Lensin önünden geçen çok mizahi bir uzaylı cameo sahnesine dikkat edin.)
Ancak yönetmen hala bu karakterlere sahip çıkmanızı, onlara duygusal bir bağ kurmanızı istiyor. Anderson'ın en sevdiği ve en tanıdık temaları bu filmde de karşımıza çıkar: aile, baba olma, hüzün, aşk. Yıldızlarla dolu bir kadroda, Jason Schwartzman'ın canlandırdığı Augie Steenbeck, Max karakterinden izler taşıyan oğlu Woodrow (Eighth Grade'den Gabe), Anderson'ın yeni filmde yer alan Tom Hanks tarafından canlandırılan kayınpederi Stanley ve film yıldızı Midge Campbell (Scarlett Johansson) gibi karakterler kalplerinin kırılmasıyla başa çıkmaktadır. Stanley'nin "Aslında seni hiç sevmedim" dediği sahnede, Anderson'ın özgün bir dille anlatılan bu duygusal an, gerçek bir içtenlik taşır.
The French Dispatch adlı önceki filmi gibi, Asteroid City de Wes Anderson hayranları için beğenilebilir. Film bazen biraz odaklanmamış gibi görünebilir ve her zaman biraz içine dönük olabilir. Eğer Wes Anderson Filmi'ni sevmiyorsanız, bu filmi de beğenmeyebilirsiniz. Ancak diğerlerimiz, umarız ki o bu tarz filmler yapmaya devam eder.
Gerçekten keyifli bir deneyim. Wes Anderson, kendine özgü tuhaflıklarını kullanarak çöldeki bu yolculukla dönüşüm elde etmese de, Anderson sadık izleyicilerini memnun edecek bir film ortaya koymuştur. Fakat çoğu izleyici şuna katılacaktır ki Wes Anderson temasını çıkartınca bu yıldızlarla dolu kadro hayal kırıklığı yaratıyor. Belki de beklentimiz çok yüksek, siz ne düşünüyorsunuz?
1件のコメント