Batman: The Dark Knight, en yüksek puan alan süper kahraman filmidir. Hem izleyiciler hem de eleştirmenler tarafından en iyi süper kahraman filmi olarak kabul edilir. Nolan’ın Batman üçlemesi, özellikle DC’nin süper kahraman filmleri ve genel olarak sinema üzerinde büyük bir etkiye sahip olmuştur. Film, eleştirmenler tarafından hazırlanan birçok "en iyi filmler" listesinde yer almanın yanı sıra, IMDb ve Rotten Tomatoes gibi platformlarda da ilk 10 içinde yer almaktadır.
The Dark Knight, çoğumuzun sinemaya veya film yapımına ilgi duymasını sağlayan filmlerden biri olabilir. Christopher Nolan benzersiz bir yönetmendir ve senaryoya Jonathan Nolan’ın dokunuşu eklendiğinde ortaya bir başyapıt çıkar. Filmin estetik tasarımı, sanat yönetimi, senaryosu, yönetmenliği, oyunculukları, müzikleri ve sinemanın diğer tüm unsurları tam anlamıyla yerli yerinde.
The Dark Knight, 2008 yılında yayımlandı. Çekimlerinin büyük bölümü Chicago’da gerçekleştirildi; ayrıca İngiltere ve Hong Kong’da da sahneler çekildi. O yıl gişede büyük bir başarı elde etti. Filmin yönetmenliğini Christopher Nolan üstlenirken, senaryo Christopher Nolan, Jonathan Nolan ve David S. Goyer tarafından yazıldı. Ancak kamera arkasında bir dehası daha vardı: Wally Pfister. Wally, filmin görüntü yönetmeniydi ve Christopher Nolan’ın birçok filminde bu görevi üstlenmişti.
The Dark Knight’ın Oyuncu Kadrosu
Batman rolünde Christian Bale, Joker rolünde Heath Ledger ve Harvey Dent rolünde Aaron Eckhart yer alıyor. Filmde ayrıca Michael Caine, Gary Oldman, Morgan Freeman, Maggie Gyllenhaal ve Cillian Murphy gibi usta oyuncular da bulunuyor.
Joker ve The Dark Knight
Bazılarımız bir film izlemeden önce IMDb veya Letterboxd puanlarına mutlaka bakarız. The Dark Knight, IMDb’de 9.0 puana sahip ve eleştirmenler ile izleyiciler tarafından %94 oranında beğenildi. Genellikle eleştirmenler filmleri ya izleyicilerden daha düşük ya da çok daha yüksek puanlar ile değerlendirir; bu yüzden eleştirmenler ve izleyicilerin aynı seviyede puan vermesi dikkat çekici bir durum. Filmin bu kadar yüksek puan almasını haklı çıkaran pek çok faktör var, ancak onu unutulmaz ve ölümsüz kılan en önemli unsurlardan biri de Hans Zimmer, James Newton Howard ve onların müzikleridir.
The Dark Knight’ın Unutulmaz Müzikleri
Filmi hiç izlememiş olsanız bile, bazı müziklerini duymuş olabilirsiniz. Benim favorim, her ne kadar en sevdiğim film olmasa da, The Dark Knight Rises’tan “Why Do We Fall” adlı parça. Hans Zimmer, günümüzün Mozart’ı olarak görülebilecek bir müzisyen ve 2005’ten beri Christopher Nolan ile birlikte çalışıyor.
Hans Zimmer, Batman üçlemesi boyunca müzikleri bestelediği gibi, Interstellar ve Inception gibi filmler için de çalıştı. Nolan’ın filmleri için bestelediği unutulmaz eserlerden biri "Dream Within a Dream". Ancak burada The Dark Knight’a odaklanırsak, "Why So Serious?" ve "A Dark Knight" parçalarının filmin ruhunu en iyi yansıtan müzikler olduğunu söyleyebiliriz.
Bir film müziğini veya bir sahnede ses kullanımının ne kadar etkileyici olduğunu anlatmak zor; bu yüzden sizi filmin müzik albümüyle baş başa bırakıyorum.
The Dark Knight’ı Görsel Olarak Büyüleyici Kılan Şeyler
The Dark Knight’ı tam anlamıyla bir görsel şölene dönüştüren birçok faktör var. Ancak en büyük etkenlerden biri, görüntü yönetmeni Wally Pfister. Wally Pfister, görsellik, kamera açıları ve çekim tekniklerinden sorumlu kişidir ve işine takıntı derecesinde bağlıdır. Nolan ile uzun yıllar boyunca çalışmasının sebebi de budur. Batman üçlemesinin tamamında yer almış ve 2012 yılına kadar Nolan’ın neredeyse tüm filmlerinin görüntü yönetmenliğini yapmıştır.
Tabii ki sadece Wally Pfister ve Christopher Nolan’ın çalışmaları yeterli değildi; sanat yönetimi de büyük bir ustalıkla gerçekleştirildi. Filmin sanat yönetmenleri Mark Bartholomew, James Hambidge, Craig Jackson, Kevin Kavanaugh, Simon Lamont, Steven Lawrence ve Naaman Marshall gibi isimlerden oluşuyordu.
Filmin ana çekim lokasyonu olarak Chicago seçilmişti ve bu oldukça doğru bir tercihti. Pek çok film Chicago’da çekilmiş olup, şehrin sunduğu estetik dokunuş onları daha akılda kalıcı hale getirmiştir. Nolan, The Dark Knight boyunca Chicago’nun atmosferini etkili bir şekilde kullanmış ve şehrin sunduğu estetikten en iyi şekilde faydalanmıştır.
The Dark Knight, ölmeden önce mutlaka izlemeniz gereken filmler listesinde olmalı. İyi seyirler!
Not: Film hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, yazarın hazırladığı kısa belgeselin bağlantısını aşağıda bulabilirsiniz!
Comments