"The Last of Us" adlı dizinin dördüncü ve beşinci bölümü, tıpkı önceki bölümleri gibi heyecan verici ve duygusal anlarla dolu bir deneyim sunuyor. Bu iki bölümü beraber incelememizin sebebi oldukça birbirine bağlı iki bölüm olması. Bölümde Joel ve Ellie, Kansas City şehrinde kendilerini oldukça tehlikeli bir durumda buluyorlar ve hayatta kalmak için ellerinden gelen her şeyi yapmak zorundalar.
İlk olarak dördüncü bölüme değineceğiz. Bölümün hikayesi oldukça etkileyiciydi. Karakterlerin arasındaki gerilimler, zorlu doğa koşulları ve salgın hastalığın yarattığı kaos, izleyiciyi içine çekiyor ve olayların gidişatını merak ettiriyor. Buna ek olarak, Joel ve Ellie arasındaki bağın giderek güçlenmesi, izleyicinin duygusal bir bağ kurmasını sağlıyor.
Aksiyon sahneleri de oldukça başarılıydı. Joel ve Ellie'nin hayatta kalmak için yaptıkları mücadeleler, gerilim dolu anlar ve taktiksel hamlelerle dolu sahneler, izleyiciyi ekrana kilitleyen unsurlardı. Özellikle, son sahnelerdeki mücadele, nefes kesiciydi ve izleyiciyi büyüleyen bir kurgusal dünya yaratıyordu.
Bölümün başındaki sakin havanın aksine ilerleyen dakikalarda yoğun bir aksiyon sahnesi bizleri karşıladı. Kansas City şehrini görmeye başladığımız bölümde şehrin içindeki yapı, şehrin diğer gördüğümüz yerlerden farklı olması ve bazı ufak sürprizler bizleri yeni bir hikayenin içine sokmayı başarıyor.
Joel ve Ellie arasında soğukluğun yavaş yavaş kaybolduğunu görmek bizleri sıcak bir yakınlaşmaya sokmayı başarıyor. Joel'i kurtarmak için Ellie'nin birisini vurması ve onun feryatlarını duyması Ellie için şok etkisi yarattı. Joel'in baştan beri Ellie'yi bir kargo olarak görmesine rağmen bu duygudan uzak tutmaya çalışması işe yaramadı. Şehirde FEDRA'nın yıkıldığını görüyoruz ve kalan insanların bir Mad Max edası içinde şehirde dolaştıklarına şahit oluyoruz. Gördüğümüz başka bir sahnede ise şehrin yönetimini ele geçiren isyancıların birisini arıyor olması.
Başrollerimiz Joel ve Ellie karakterlerini de o aradıkları kişi zannederek bütün şehri aramaya başlıyorlar. Ayrıca gösterilen bir kaç sahnede gelecekle ilgili ciddi bir sorunun baş gösterdiğini görüyoruz. Merak duygusu ile harmanlanmış bu sahnelerin izleyicileri diziye daha da bağladığı bir gerçek.
Beşinci bölüm ise bir sürprizle bizleri karşılıyor. Dördüncü bölümün sonunda ufak bir bağ kurdukları sahnenin ardından uyuyan ikili bu bölümde üzerlerine silah doğrultulmuş şekilde uyanıyorlar. Henry, Sam ve onların Joel ve Ellie ile olan ilişkilerine odaklanan bölümde şehirde hiç zombi olmamasının sebebini öğreniyoruz. Zamanında FEDRA'nın zombileri yer altına kilitlediği ortaya çıkıyor.
Şehrin kontrolünü eline geçiren isyancıların Henry'nin peşinde olduğunu öğreniyoruz. Henry isyancıların eski başkanını kardeşinin tedavisi için öldürdüğünü bu yüzden herkesin ona düşman olduğunu öğreniyoruz. Dizinin beşince bölümünde birbirinin içine geçen hikaye sarmalları bizi karşılıyor. Hikayelerin derinliği bizleri duygusal olarak daha da bağlıyor.
Ellie, Sam arasındaki oluşan arkadaşlık bizleri daha da normal bir hayat edasıyla karşılıyor. Yaşlarının birbirine yakınlığı ile başlayan arkadaşlık Ellie'nin yalnızlığına merhem oluyor. Kansas City'den beraber kaçma planı yapıyorlar. Bu kaçış sırasında şehrin altındaki zombi ordusunun ortaya çıkması ile isyancılardan kaçmayı başarıyorlar. Fakat burada dizinin ağır bir sahnesi ile karşı karşıya kalıyoruz
Sam'in zombiye dönüşmesi, Henry'nin ani refleksle kardeşini kafasından vurup ardından intihar etmesi. Soğuk bir duş aldırıyor izleyicilere. Bu sahnenin soğukluğu ile baş başa kalıyoruz.
Bölümdeki diğer bir önemli unsurlardan biri de Ellie ve Joel arasındaki ilişkinin gelişimi. İkili arasındaki güven ve bağın nasıl oluştuğunu gösteren sahneler, izleyiciyi karakterlerin duygusal dünyasına daha da yakınlaştırıyor.
Bölüm, Joel ve Ellie'nin zorlu yolculuklarına odaklanıyor ve özellikle Joel'in geçmişine dair sırların ortaya çıkmasıyla oldukça duygusal bir atmosfer yaratıyor. Bölümde, Joel'in kızı Sarah'ın ölümüne ve kaderinin nasıl değiştiğine dair anıları gösteriliyor. Bu anılar, Joel'in iç dünyasını derinlemesine ele alırken aynı zamanda izleyiciye karakterin geçmişine dair daha fazla bilgi veriyor.
Bölümlerin görsel efektleri ve müzikleri de önceki bölümlerde olduğu gibi oldukça başarılıydı. Sürükleyici bir atmosfer yaratmak için kullanılan ses efektleri ve müzikler, izleyiciyi olayların içine çeken önemli faktörlerdi. Ayrıca, bölümlerdeki görsel detaylar ve manzaralar da oldukça etkileyiciydi.
Sonuç olarak, "The Last of Us" adlı dizinin dördüncü ve beşinci bölümü, heyecan verici bir macera sunuyor. Etkileyici hikaye, başarılı aksiyon sahneleri, dikkat çekici görsel efektler ve yoğun duygusal sahneler, izleyicinin dizide kaybolmasını sağlıyor. Seyirciyi merakla diğer bölümleri bekleyemeye iten dizi umarız başarısını devam ettirir.
Comments