Netflix’in çizgi romandan uyarlanan dizisi “The Umbrella Academy” için analize hazır mısınız? Detaylı bir incelemeyle karşınızdayız!
Dark Horse Comics tarafından ilk cildi basılan (Apocalypse Suite / Kıyamet Senfonisi), yazarlığını eski My Chemical Romance solisti Gerard Way‘in yaptığı The Umbrella Academy (Şemsiye Akademisi), hepimizin bildiği üzere çizgi roman sayfalarından ekranlara taşındı.
Netflix üzerinden tüm izleyicilerin beğenisine sunulan dizi, sosyal medya başta olmak üzere izleyenler tarafından çokça konuşuldu. Peki hem dünya çapında hem de ülkemizde reklamları bangır bangır yapılmış olan bu yeni dizi nasıl olmuş, konunun şemsiyeyle alakası var mı sanılanın aksine gizli mesajlar mı içeriyor nelerden bahsediyor, hikâyesi nedir, karakterleri kimlerdir, nasıl bir havaya sahiptir, izlemeye değer midir gelin hep birlikte bir inceleyelim.
Sıradan bir süper kahraman hikâyesinden ziyade süper güçlerin sorunları çözme konusunda az istekli oldukları ve pek de bir işe yaramadığı, duygusal bağ ve iletişim kurmayı seçmemenin sonuçlarını görüp davranışlarımızın bedelini çok acı ve ağır bir şekilde ödediğimiz hikâyemiz, 1 Ekim 1989 tarihinde saat 12.00’da dünyanın farklı köşelerinden 43 kadının o güne dek hamile olmamalarına karşın aniden doğum yapmalarıyla başlıyor ve dünyaca ünlü iş adamı, mucit, bilim adamı, maceraperest ve eksantrik milyarder Sir Reginald Hargreeves bu çocuklardan 7‘sini evlat ediniyor ve olaylar bu noktadan başlıyor.
Bizim izlenimiz dizinin karakterleri çok iyi her karakter çok iyi oluşturulmuş buda çizgi romandan gelen yılların birikmişi olmasından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Efektler tatmin edici olması da iyi bir nokta tabi. 40 dk'lık bölümler olmasına karşın sizi sıkmıyor ve olay örgüsünde oradan oraya bir çırpıda bakıyorsunuz diğer bölüme geçmek için can atıyorsunuz.
Diziyi henüz izlememiş veya izleme konusunda tereddüde düşmüş herkesi bu diziye bir şans vermeleri veya vermemeleri konusunda umarım yeterince aydınlata bilmişimdir. Ben her dakikasından büyük keyif aldım !
Comentarios