Son günlerde başta Yüzüklerin Efendisi hayranları olmak üzere daha bir çok insanın üzerine konuştuğu dizi olan Güç Yüzükleri'nin 3. Bölüm incelemesi ile karşınızdayız.
Bu bölüm eleştirileri oklarının başında bulunan hepimizin tanıdığı Arondir ile başlıyor. İkinci bölümde Ork'lar tarafından yakalanan Arondil'i çalışma kampında görüyoruz. Kendi birliğinde ki diğer Elf'ler ile kaçırılmış köylü kölelerle beraber bir kazı yapıyorlar. Ork'lar ışıktan pek hoşlanmadığı için gündüzleri köleleri güneşin altında kullanıyorlar. Ork'lar bütün bölüm merak ettiğimiz Adar'a hizmet ettiklerinden de bahsediyorlar.
İkinci bölüm boyunca okyanusta gördüğümüz Galadriel ve Halbrand bu bölümde karaya çıkacaklar. Numenor gemisi ikiliyi okyanustan aldığında gemidekiler Galadriel'e garip garip bakıyor. Buradan çok uzun süredir bir Elf görmediklerini anlıyoruz. Geminin kaptanı ise çoğumuzun az çok tanıdığı Elendil.
Galadriel ve Halbrand Numenor'un başkenti Armenelos'a getiriliyor. Muhteşem bir şehir yaparak Amazon diziye para harcadığını yine belli etmiş. Gayet ayrıntılı ve mükemmel bir yapıya sahip Numenor. Numenor halkı ise Beleriand savaşları boyunca Elf'lerin tarafında olup savaşmıştır. Bu yüzden Valar Numenor adasını bu insanlara veriyor. Galadriel bu kısımda Numenor halkının artık Elf'leri istemediğinden dolayı üzgün olduğunu söylüyor. Bunun detayını ve sebebini ilerleyen bölümlerde göreceğiz.
Numenor meclisine getirilen Galadriel ve Halbrand'ın sahnelerini görüyoruz. Burada Halbrand daha yapıcı ve diplomatik davranıyor. Elf Galadriel ise hırslı, aceleci ve ergen gibi tavır takınıyor. Her ne kadar Galadriel daha olgunlaşmamış olsa bile bu kadar çocukça davranması çok mantıksız olmuş. Özellikle bir Elf olduğunu bize hissettiremiyor. Onu bir insandan ayıran tek şey kulakları gibi duruyor.
Elendil'in oğlu Isildur'u ilk kez bu bölümde gördük. Şuan kendisi sadece bir gemici adayı. Kız kardeşi Eärien ile ilgili sahnede ise İnşaat loncasına kabul edildiğini görüyoruz. Bunun üzerine durmuş olmaları ileride karşımıza çıkacağı anlamına geliyor. Özellikle bahsetmek istediğimiz bir sahne var. Neden böyle bir sahne olduğunu anlayamadığımız ve çok saçma olduğunu düşündüğümüz sahnede Galadriel'in ağır çekim at sürüşünü izliyoruz. Gerçekten çok saçma bir sahne üstüne daha fazla yorum yapmasak daha iyi olur.
İlerleyen kısımlarda Galadriel'i Sauron'un simgesi sandığı şeyin aslında Mordor haritası olduğunu öğreniyor. Bunu şimdiye kadar anlamamış olması biraz enteresan. Normal bir insandan farkı hâlâ sadece kulakları gibi duruyor.
Dizinin olmazsa olmazı Kılayaklar'ın göç zamanının geldiğini anlıyoruz. Dizinin en merak uyandıran unsuru Meteor Adam burada Nori ve ailesine yardım ediyor. Nori'nin babasının ayağı incindiği için gruptan geri kalıyorlardı. Burada devreye Meteor Adam girdi ve 'dost' diyerek yardım etti. Dizinin ilk iki bölümde gördüğümüz birbirini kollayan Kılayaklar olayının uygulamada olmadığını gördük. Grubun arkasına kalanı bırakma huyları var Kılayaklar'ın. Başka dedikleri biz birbirimize sahip çıkarız replikleri nereye gitti anlayamadık.
Bu bölümde öğrendiğimiz bir diğer şey ise Halbrand'ın soylu olduğu bilgisi. İkinci bölümde kralımız yok demişti Halbrand. Anlaşılan o beklenen kral kendisi.
Arondir'in bölüm sonu sahnelerinde ise güzel bir dövüş sekansı izliyoruz. Çabalasalar bile Arondir'in arkadaşları ölüyor. Sonunda ise Adar'ın netleşmemiş yüzünü görüyoruz. Yüzüne göstermeleri gerektiğini düşündüğümüz sahnelerden birisi. Uzun bir dizi olacağı belli olan Güç Yüzükleri için bölüm sonlarına bu tarz şeyler koymak yorucu olabilir. Türk dizileri gibi son sahnede gizem yaratıp kesmek çok mantıklı değil.
Üçüncü bölüm için söyleyeceklerimiz bu kadar. Umarım beğenirsiniz. Dördüncü bölüm incelemesinde görüşmek üzere.
Siz bu bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz Fikirlerinizi yorum kısmında belirtmeyi unutmayın.
Comments