Başta Yüzüklerin Efendisi hayranları olmak üzere dünyada şuan en popüler dizilerden birisi olan Yüzüklerin Efendisi Güç Yüzükleri dizisinin 4. Bölüm incelemesi ile karşınızdayız.
Bu bölüm müthiş bir görsel şölenle başladı. Numenor'un sular altında kalacağını gördüğümüz sahne mükemmel olmuş. İlk başta sahneyi anlamasak bile ilerde anlıyoruz ki bu Numenor'un geleceği ile ilgili bir kehanet. Bu kehanet ise bir Elf'in gelişi ile başlıyor.
İlk sahnenin rüya olduğunu görmemizle devam eden sahnelerde Halbrand'ın dövdüğü adamların halkı galeyana getirmeye çalıştıklarını gözüküyor. Elf'leri sevmeyen halk gittikçe düşman kesiliyor. Pharazon halk tarafından dinlenen ve müthiş hitabet yeteneğine sahip birisi. Gelip halkın gazını alıyor ve olayı sakinleştiriyor. Atalarının soylu olduğu ve Morgoth'u kendileri yenmiş gibi anlatıyor. Klasik bir siyasetçi tavrıyla halkı kontrol ediyor. Bu sahne ile aslında ne kadar güçlü bir karakter olduğunu da anlıyoruz. Söz sahibi.
İlerleyen kısımda Galadriel'in İrfan Salonu'nda Miriel'i kendisine yardım etmesi konusunda ikna etmeye çalıştığını görüyoruz. Halbrand'ında aslında kayıp kral olduğunu anlatıyor.
Miriel Sauron tehdidini ciddiye almıyor ve reddediyor bu teklifleri. Numenor'un artık farklı bir çizgide olduğunu anlatsa bile Galadriel sıkıştırmaya devam ediyor. Hatta bir noktada asıl Kral ile konuşmak istediğini ve onun sadece bir vekil olduğunu söylüyor. Bunun üzerine Miriel Galadriel'ide zindana atıyor.
Galadriel önceki bölümlerde gördüğümüz gibi asi ve fevri davranıyor. Bazı insanların çok tepki verdiği bu tavır bir nevi doğru. Yüzüklerin Efendisi filmlerinde tanıştığımız Galadriel olgunluğa ulaşmış bir karakterdi. Burada gördüğünüz Galadriel daha her şeyin başında. Dik başlı ve asi. Zamanla karakter gelişimi ile değişimi göreceğimize eminiz.
Isildur denizci olmak istemiyordu ve bunu önceki bölümlerde görmüştük. Artık bunu uygulamaya dökmeye kararbverem Isildur görevini bilerek yanlış yapıyor. Bu yüzden denizciliktem kovuluyor. Fakat ona yardım etmeye çalışan iki arkadaşı da onunla birlikte kovuluyor.
Önceki bölüm sonunda bahsedilen Adar'ı bu bölümde görüyoruz. Kendisi bir Elf'e benziyor. Fakat yüzünde yanık vb zararlar var. Zaten sohbeti esnasında kendisinin 1. Çağ'dan Elf olduğunu öğreniyoruz. Sauron'a rakip olma potansiyeli olan Adar karakteri diziye çok şey katacak gibi. Arondir'i serbest bırakan Adar Güneyli insanların topraklarını bırakıp ona bağlılık yemini etmesini istiyor. Arondir'inde bu mesajı iletmesini istiyor.
Eregion'da Elfler ve Cüceler beraber Güç Yüzükleri'nin dövüleceği demirhanenin inşaatına hızla devam ediyorlar. Yine önceki bölümlerde gördüğümüz sandığın içinde ne olduğunu bu bölümde anlıyoruz. Durin bir şeyler saklıyor ve Elrond bunu farkediyor. Bir şekilde bunu çözüp Durin'in ne sakladığını anlatmasını sağlıyor. Durin Elrond'a büyük bir yemin ettirdikten sonra anlatıyor. Mithril adı verilen çok değerli bir madenden bahsediyor. Güçlü, hafif, değerli ve kendileri için çok önemli bir maden.
Numenor'un zindanlarında Halbrand'ın Galadriel'e yine zekice şeyler söylediğini görüyoruz. Bazı çağrışımlar ile Halbrand'ın Sauron olabileceği imalar yapılsada hala Nazgül olma ihtimali daha yüksek.
Galadriel oradan kaçıyor ve kuleye geliyor. Orda kendisini Miriel ile hasta Kral karşılıyor. Miriel Galadriel'i başka bir odaya götürerek ona kehaneti gösteriyor. Galadriel bunun gerçekleşmeme ihtimalini anlatıyor.
İlerleyen sahnelerde Galadriel'i dinlemeyen Miriel onu sandalla gemisine yolluyor. Fakat Ak Ağaç'ın o anda yapraklarının dökülmeye başlaması onu durduran şey oluyor. Ak Ağaç yaşadığı vakit boyunca Numenor'un Kral soyu devam edecektir. Fakat yaprak dökmesi çok kötü bir işaret. Miriel bunu Valar'ın gözyaşları olarak yorumluyor. Bunun üzerine Galadriel'e yardım ederek Orta Dünya'ya gitmeye karar veriyor.
Yine muhteşem görsel şölen sunan bir bölüm daha bitiyor. Dördüncü bölüm için söyleyeceklerimiz bu kadar. Umarım beğenirsiniz. Beşinci bölüm incelemesinde görüşmek üzere.
Siz bu bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz Fikirlerinizi yorum kısmında belirtmeyi unutmayın.
Comments